Anket

Diyetisyeninizden beklentiniz nedir?

Kilo vermek,
Kilo almak,
Kilo kontrolü,
Yemek düzeni
Oylama Durumu

Hit Yazilar

YENİ BİR RİSK FAKTÖRÜ: HOMOSİSTEİN

19
Ocak
2014
YENİ BİR RİSK FAKTÖRÜ: HOMOSİSTEİN

Yapılan araştırmalarda kronik kalp yetmezliğinde kanda homosistein düzeylerinin arttığı görülmüş ve bu durum yeni bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Homosistein, protein metabolizmasının bir ara ürünüdür. Kanda ve dokularda bulunur.
 

Multi-merkezli yapılan bir Avrupa çalışmasında, total homosistein artışının kardiyovasküler hastalık için sigara içimi ve yüksek kan yağları (hiperlipidemi) kadar kuvvetli bir bağımsız risk faktörü olduğu görülmüştür.
 


Total homosisteindeki 5 μmol/L artışa karşılık kroner arter hastalığı riskinin, kadınlarda %80 ve erkeklerde %60 arttığı tespit edilmiştir.
 

HDL-kolesterolde(iyi kolesterolde) artış sağlanmasının LDL-kolesterolü(kötü kolesterolü) düşürdüğü bilinmektedir. Benzer bir etki, homosistein ile serum lipidleri (yağları) arasında da olduğu rapor edilmiştir.
 


Homosistein ve HDL-kolesterol(iyi kolesterol) arasındaki bağlantıyı inceleyen çalışmalarda, homosistein seviyesindeki artışın HDL-kolesterol (iyi kolesterol) seviyesini azalttığı belirlenmiştir.
 

Serum homosistein yüksekliğinin felç riskini 2-3 kat arttırdığı bilinmektedir.
 

Yapılan araştırmalarda, serum homosistein düzeyi yüksekliğinin bunama, demans ve diğer kognitif bozukluklar için de bir risk faktörü olduğu yönündedir.
 

Günümüzde, plazmadaki farklı homosistein formlarını topluca ölçebilen birçok teknik vardır. Bu metotlarla ölçüm sonuçları, total homosistein (tHcy) olarak verilir. Serum homosistein seviyesi, 12 saatlik bir açlıktan sonra kan serumunda bakılır.
 

İdeal homosistein düzeyi, kanda 10 ve altında olması istenir.
 

Homosistein yüksekliği,

  • Genetik faktörlere,
  • Yaşam tarzına (sigara kullanımı, alkol tüketimi, stres)
  • Beslenme alışkanlıklarına, folik asit, vitamin B6 ve B12 eksikliğine
  • Böbrek yetmezliğine,
  • Troid yetmezliğine,
  • Kolesterol ve diğer kan yağları yüksekliğine,
  • Yaşa, cinsiyete,
  • Kullanılan ilaçlara ve patolojik durumlara bağlı olarak gelişebilmektedir.

     

HANGİ BESİNLERİ YİYELİM?

 

Folik asit, B 6 vitamini ve B12 vitamini homosistein düzeyi ile ters ilişkilidir. Homosisteinin normal düzeylerde olması için yeterli folik asit tüketimi önemlidir.
 

Vitamin B12 , yalnızca hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur. En iyi kaynakları arasında karaciğer ve diğer organ etleri, kırmızı et, tavuk eti, balık yer alır.
 

Vitamin B6 , karaciğer ve diğer organ etleri, kırmızı et, balık eti, kurubaklagiller( nohut, kurufasulye, mercimek vb),, tahıllar ( özellikle tam buğday unu, bulgur, pirinç ), sebzeler (özellikle yeşil yapraklı sebzeler, patates, havuç) ve kuru meyvelerdir.
 

Folik Asit , en iyi kaynakları arasında , karaciğer ve diğer organ etleri, kurubaklagiller ( nohut, kurufasulye, mercimek vb), yeşil yapraklı sebzeler ( ıspanak, pazı, semizotu, maydanoz, dereotu vb), kuruyemişlerdir ( fındık, ceviz, badem).
 

Günlük beslenmenizde bu besinlerden ihtiyacınız kadar tüketiyor olmanız homosistein düzeyinizin normal sınırda olmasına önemli katkı sağlayacaktır.
 

Mutlu öğünler, mutlu günler!
Uzm. Dyt. Nesrin Mutlu

Yorum Yazma Formu

İsminiz
E-posta adresiniz
Yorumunuz
Doğrulama kodu ?